Ana içeriğe atla

Bullet Journal ~ Şubat Ayı Düzeni ~


Şubat ayının rengi pembe, mor ve gümüş! Biraz da konu olarak uzay ve özgürlüğe yürüyen yolu almak istedim. Diğer aydan daha çok üzerinde durduğum bir plan oldu :)


Klasik olarak takvim yaptım ancak bu sefer yatay değil de dikey takvim yapmak istedim. Daha çok sevdim *-* Takvimin altında bir şeyler çizmek istedim ancak olmayınca siyah bir kartonla kapladım. Oraya da bir söz yazmayı düşünüyorum. Sağdaki sayfada ise alışkanlık tablosunu yaptım. Bu ayda dikey şekilde planladım hep. Hoş oldu gerçekten beğendim ancak renkler bunaltmazsa daha iyi olacak bakalım :)


Alışkanlık tablosu tek sayfaya yetmedi ve arkaya da devam ettim. Kutucukları gümüş renk ile boyamaya karar verdim ve ilk günden doldurduklarım da var biraz yakından bakmak gerekiyor sadece :/ Sağda ise sade bir Forest tablosu var.


Bu ay eklenti olarak dizi listemi hazırlamaya karar verdim. Bazen dizilerde nerede kaldığımı unutuyorum ve bu tablonun bana yardımcı olacağını düşündüm. Ne kadar süslü gelse de arada sadelikler kullandım. Sağdaki sayfadaki gibi :)


Son sayfalarda da sadelik var yine. Favori şarkılarım ve çözdüğüm sorular var. İşte bu da benim Şubat ayı planım/düzenim! :) Beğendiniz mi? Fikirlenizi bekliyoruum :) Şubat ayınızın güzel geçmesi dileğiyle :))

Yorumlar

  1. Bu çok hoş ve ilham verici :)

    YanıtlaSil
  2. Düzen kurma isteği uyandırıyoor :)
    Uzay teması ve kenarda köşede yer alan çizimler, sözler fikri ayrı güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim, umarım ilham verir eğer başlarsanız :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Dünyam Nasıl Başladı ?

Merhaba arkadaşlar. Ben İrem YAĞIZEL. Ben 08.11.2001 yılında doğdum ve yazar olmak istiyen kitap kurdu, edebiyatı kuvvetli bir öğrenciyim. Benim de her insan gibi hayallerim var ancak benim hayallerim daha 10 yaşındayken başladı. Ben 2012 yıllarında aslında hiç okumayı sevmeyen, yazmayı seven biriydim. Ancak ta ki şu güne kadar; Bir gün babamla birlikte bir alışveriş merkezine gittik ve ben kitap bakmayı seven biriydim. Geçtim kitapların bulunduğu bölüme ve bütün kitaplar saçma sapan geliyordu. Ben arka kapak yazılarını okumaya başladım. Bu iş daha da zevkli oluyordu. Ben sonunda bir kitabı aldım ve inceledim. Bu kitap gerçekten güzeldi. Kitap: Cengiz ERŞAHİN'in "Cesaret Veren Öyküler" kitabıydı. Bir sürü hikaye vardı ve adı gibi bana cesaret verdi. Ben o kitabın cesaretiyle yazmaya başladım ve şu an kitap yazıyorum. Hayallerim'in gerçekleşemeyeceğini bilsem de yine de hayaller kurmaya devam ediyorum ve umutlarım tükenmeyecek kadar fazla. Blogum da istediğiniz b...

Kafasından Geçenler

 Bugün günlerdir yapmak istediğim şeyi tam şu an yapıyorum. Evet! Yıllar sonra blog yazıyorum. Ama bu sefer günlük gibi. Çünkü aklımdakileri aktarma isteğim ile birleşiyor yıllar sonra blog yazmam.  Dün laptopta daha hızlı yazabildiğimi ve şu an mekanik klavyede daha yavaş yazdığımı fark ettim. Belki de bunda tırnaklarımın etkisi var. Her neyse... 2 gündür uyku düzenim çok saçma. Aynı duygularımda olduğu gibi. Çünkü duygularımdan kaçıyorum. Aynı zamanda akşam yemeği de yemiyorum. Gerçekten 5 saatte bir yemek yemesem elim ayağım titrer, başım ağrır, midem bulanır ve yataklara düşerdim. Kalkamayacak halde yalvarırdım "Lütfen şu an bu durumdan çıkabileyim." naraları içinde. Kibar haliyle elbette.  Duygularımdan kaçıp uykuya vermeyi çok yeni öğreniyorum. Aynı şekilde aslında merak ettiğim bir durumu kendi içimde bile merak etmemeye o kadar alıştırmışım ki sorgulamıyorum hatta düşünmüyorum bile. Bu eski ben değil, kesinlikle yeni, heyecansız, içinden o duyguları alınmış bir İr...

Dopamin de ne, ayol?

  Merhabaaa, nasılsınız? Kendimi iş görüşmesi için veya üniversitedeki hocalarıma mail atarken hissettiğim gibi başladım.   Nasıl gidiyor bakalım? Ben size anlatacağım ama sizi de yorumlarda benimle sohbet etmenizi çok isterim. O zaman başlayalım mı?  Ben farklı türde çok insanla tanışıp, konuştuğumu ve bazen de sırf içimden bir ses bu değil ya derken çabalayıp sonradan  "Biliyordum ya!"  derken buluyorum. Tabii ki bariz olanları tespit etmesi ve içimden gelmeyişiyle birlikte anlıyorum bu durumları ve doğal olarak uzatmalara gittiği zaman bile içimden bir  "Samimiyetsiz bu insan bak!"  demesinden anlamaya çalışıyorum.  Bu durum hayatımda çok kez olmadı şükür ki. Ancak şöyle bir durum var ki, bazı ilişkiler bazı arkadaşlarım tarafından mükemmel olması isteniyor. Belki o dinamiği ben tam anlamıyla yansıtamıyorum çünkü bazı detaylar gün geçtikçe unutuluyor.  (Ki B12 eksiğim de cabası.)  Bazen destek olmak için yanımda olan az uz insanı...

İzleyiciler